Ülkemizde olan olaylar malum, herkes gibi benim de içim çok sıkkın; umarım baharın gelişiyle bu sıkıntılar dağılır, ülkemizde barış ve huzur ortamı oluşur. Umudumuzu kaybetmemek gerek.
Biraz kafa dağıtmak için ben de bir pazar yazısı yazayım dedim. Hatırlarsanız daha önce bu yazıyı Cuma Günlüğü #1 olarak yayımlamıştım ancak işler öyle yoğun ki Cumaları bu yazı dizisini devam ettirmek çok güç oldu. (Bu aralar zaten aylık yazılarımı ve kitap yorumlarımı bile yazmakta zorlanıyorum). Bakalım bir de Pazar günü deneyeyim istedim; o hafta neler okudum, izledim, vb. notları düşeceğim.
Ne Okuyorum?
Terry Pratchett'la ilk tanışmam Neil Gaiman ile beraber yazdıkları Kıyamet Gösterisi sayesinde olmuştu. Benim çok sevdiğim bir kitaptır Kıyamet Gösterisi; hem onun etkisiyle hem de biliyorsunuz fantastik edebiyata olan ilgimden Terry Pratchett'ın ünlü Diskdünya serisine başlamayı kafaya koymuştum ve sonunda zamanı geldi ve ilk kitap Büyünün Rengi'ne başladım. Kitap bitmek üzere, yirmi küsur sayfam kaldı o nedenle yorumumu ayrıca yazacağım ama beklediğim gibi keyifli bir okuma oldu benim için ;)
Bu hafta sık sık http://www.breeeberry.com'da Bree'nin planlama, günlük tutma ve bunu nasıl yaptığını gösteren yazılarını okudum. Çok keyifli bir blogu var, bana da ilham kaynağı oldu diyebilirim.
Bana alışveriş yapmam konusunda ilham veren blog yazısı =) ise Yechis'in Moleskine alışverişi yazısı oldu. Tam o sırada Moleskine'den free shipping maili gelmişti, ben de küçük bir alışveriş yaptım. Ancak hala onaylanmadı alışverişim ve müşteri hizmetleri de bana geri dönmeyince Twitter'dan onlara ulaştım ama hala ses yok, bakalım hafta başını bekliyorum.
Sevgili Mürekkep Faresi ve Historian da bloglarında güzel bir etkinliğe başlamışlar; mürekkep severler kaçırmasınlar ;)
Ne İzliyorum?
Şu sıralar sevdiğim yabancı dizileri de pek takip edemiyorum, sıklıkla Youtube'da sevdiğim kanallar ne yayımlamış onlara bakıyorum. Son zamanlarda en çok Jean Bookishthoughts'un videolarını izledim, kitapseverlere tavsiye ederim =)
Herkese şimdiden mutlu, huzurlu, sağlıklı ve güzel haberler alacağımız bir hafta dilerim.
Bu aralar herkes bir yazı dizisinin birincisine başlıyor #1 ile ama ben yıllardır şu gün bunu yazıcam, salıları haftalık olarak yazıcam dedim durdum da neredeyse hiç bir zaman vaktinde yazamadım. Yazasım yoktu belki o gün belki yazmak için yazmış olmak istemedim. Şu aralar mecraamda ne kadar kategorizasyon varsa kaldırmaya çalışıyorum. Yazmak istediğimde yazıp geri kalanları bir sonraki hafta yazayım dediğimde de unutuluyor, anlamı yitiriliyor bence.
YanıtlaSilBen de tam tersi planlı programlı olmayı severim, her hafta yazabilmek güzel olur ama yazamasam da farketmez bir sonraki hafta bir ikincisini yazsam o da mutlu eder beni. Böyle seri yazıları da yazmak kadar okumayı da seviyorum=)
SilAma kendinize verdiğiniz sözleri tutamayınca moraliniz bozulmuyor mu?
SilHayır, dediğim gibi yapabilirsem yapıyorum. Blog yazmak mesleki bir görev değil, severek yaptığım bir şey o nedenle nasıl mutlu oluyorsam onu yapmaya çalışıyorum. Gerçek hayatta zaten bizi stres altına sokan birçok görevimiz var, sevdiğimiz şeyleri de bizi strese sokacak şekilde yapmaya gerek yok bence =)
SilBree Berry'e bayıldım :). instagramdan takip ettiğim planner hesapları oldukça fazla ama blog okumak daha keyifli oluyor :).
YanıtlaSilSeneye Bullet Journal'a mı başlasam diye düşünüyorum sürekli, blogları takip etmek karar vermemi kolaylaştırır :).
Ben aslında geçen hafta siyah Moleskine'imi bullet journala çevirdim, ama ben böyle yıl ortasında değişiklik yapmayı da pek sevmiyorum. Yani ajanda dediğin 1 Ocak'ta yazılmaya başlanacak =D Bu seneki ajandama da ısınamadım, moralim bozuk =) Seneye karar verdim Moleskine ajanda alacağım ben de. O her ayı renkli pocket journal tipinde olan da çok güzel gözüküyor ;))
Sil