16.08.2014

Mürekkepbalığı + Red Kit + Macbeth

Şu sıralar bloga yazmaya üşeniyorum desem =D Aslında üşengeçlik havaların bu kadar sıcak olmasıyla başladı, resmen dengem şaştı; uyku düzenim bozuldu, sıcaktan fenalık geçirir oldum =D ... vs. Neyse böyle negatif şeyler yazmayı hiç sevmem ama yazılacak çok şey birikti, hava biraz serinlesin de =D

Bu arada bugün yeni bir video çektim ama paylaşmadan bloga yazmak gerek dedim ve böylece birkaç fotoğrafla neler yaptığımı paylaşmaya karar verdim ;)


Bugünkü mutluluğum. Sonunda bu güzel dergiyi ben de alabildim. O kadar harika ve başarılı bir dergi ki; o güzel sayfaları çevirirken defalarca düşündüm kâğıda, kaleme gönül vermiş bu güzel insanlar nasıl muhteşem bir iş yapmışlar üstelik büyük emek harcayarak bu dergiyi çıkarmışlar ve aynı şeylere gönül veren bizleri ortak bir noktada buluşturmayı başarmışlar. Büyük emek yatıyor her sayfasında, umarım uzun yıllar bu harika dergiyle buluşmaya devam ederiz bizler. Onları kutluyorum. (Bu arada her bir sayfası muhteşem ama Sibel Alaş sayfaları pek bir hoşuma gitti, çok güzel bir röportajdı).


Bu da dünkü mutluluğum =D Geçenlerde eski Red Kit'lerimi paylaşmıştım, ondan sonra tekrar Red Kit okuyasım geldi, üstelik okumadığım çokça hikyesi var ve bu beni tabii ki mutlu ediyor =) Dün de aklımda yokken aldım bu kitabı ve akşam okuyup bitirdim ;)


HIHHH!! =D


Sanırım Macbeth en sevdiğim Shakespeare oyunu. Bu kitabı da çok seviyorum; kuzenimin hediye ettiği çok eski bir basım, dün sabah elimdeydi yine ;)


Şu sıralar en büyük amacım da aynı anda okuduğum kitapları bitirmek. Cidden bu huyuma bir son vermem gerek çünkü böyle olunca kitaplar bitmek bilmiyor, uzadıkça uzuyor ve ben de yeni kitaplara başlayamıyorum. O nedenle mümkün olduğunca aynı anda birden fazla kitap okumamaya karar verdim ;)

İşte böyle; sabırsızlıkla sıcakların geçmesini beklediğim bugünlerde ben bunları yapıyorum =)) Siz neler yapıyorsunuz, okuyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum =)


4 yorum:

  1. Ben de bu hafta ne okusam bilemedim. Başta elime Kırmızı Pazartesi yi aldım. Sadece otobüs ve metrolarda kitap okuyabildiğim için biraz ağır geldi. Sonra Galiz Kahramanı okumadım onu okuyayım dedim ama onunda tekrarlayan nidaları sarmadı. En son Boş Koltuk'u koydum çantama -Her ne kadar ağırlığından yakınsam da- onun anlatımı harry potterdan bu yana tanıdık geldiği için pek sorun olmadı. :)
    O ara bir de manga okudum şu Türkçe'ye çevrilenlerden. Ama Gerekli Şeylerin çıkarttığı mangaları pek beğenmiyorum basım ve imla hatası çok oluyor, orjinalinden küçük boyutta basılıyor ve kapakları kalitesiz. ( bu nedenle ayrıca cilt yapmışlar sanırım) Keşke Bleach'i de Akılçelen Yayınlar bassaydı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayrıca ciltli görünce ben de daha özen göstermişler sanmıştım, ama tabii iç kapakları görmemiştim. Cidden basım ve imla hataları çok sinir bozucu oluyor, ama mangalar da yolda giderken falan çok rahat oluyor okuması, seviyorum ;)

      Sil
  2. Aynı anda kitap okumak maalesef benimde yaptığım bir şey ve gerçekten kitaplar bitmek bilmiyor :)
    Bu arada sayenizde çizgi romanlara bende geri döndüm, unuttuğum çok sevdiğim bir şeymiş meğer :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah ne kadar güzel çok sevindim, beğendiğiniz çizgi romanlar olursa paylaşırsanız pek güzel olur;)

      Sil